TARİHİ AŞKLAR ZAMANSIZ ATKILARA İLHAM VERİYOR

Kanuni&Hürrem, Ophelia&Hamlet, Paris&Helen, Romeo&Juliet gibi zaman ve mekandan bağımsız olarak birlikte olması gereken kişiler, eski bir Japon efsanesinin dediği gibi, görünmez kırmızı bir iple birbirlerine bağlanmıştır. Efsanevi kırmızı ipten esinlenen bu bağ sadece bir efsane değil, gerçektir ve tiftikten yapılmıştır.

Kanuni Sultan Süleyman—bir imparatorluğun en büyük hükümdarı. Hürrem—kalbini ele geçiren kadın. Onlarınki geleneklere meydan okuyan bir aşktı, taçların ağırlığı ve sarayın fısıltıları arasında güçlenen bir bağdı. Aşk mektupları ve paylaşılan hayaller aracılığıyla, sadece birlikte bir hayat değil, aynı zamanda zaman içinde yankılanan bir miras da inşa ettiler.

Siyah ve gri veya siyah ve bej renkteki Kanuni ve Hürrem şalları, aralarındaki bağın derinliğini temsil ediyor: gizemli ama cesur, dayanıklı ama sürekli değişen. Parşömen üzerindeki aşk mektuplarının mürekkebi veya tutulan bir sözün sessiz gücü gibi, bu şallar tüm zorluklara göğüs geren şiddetli ama zarif bir aşka bir övgüdür.

Ophelia ve Hamlet—kaderin gelgitlerinde sürüklenen iki kalp, aşkları bağlılık ve şüphe, özlem ve kayıp arasında sıkışmış. Hikayeleri, ayın altındaki fısıltılardan, asla gönderilmeyen mektuplardan, kelimeler yetersiz kaldığında bile varlığını sürdüren aşktan oluşuyor. Zaman onları ayırsa da, aralarındaki bağ devam ediyor—yağmuru hatırlayan bir nehir gibi, denizi asla unutmayan bir gökyüzü gibi.

Koyu lacivert ve yumuşak bej Ophelia ve Hamlet şalları, bu sonsuz zıtlığı temsil ediyor: ışık ve gölge, kesinlik ve tereddüt, aşk ve kalp kırıklığı. İki benzer ruhun etrafına sarılmış veya sessizce düşünme anında kendi omuzlarınıza örtülmüş, sevginin, kaybedildiğinde bile, asla gerçekten gitmediğinin bir hatırlatıcısı.

Truva'lı Helen—dünyanın en güzel kadını. Paris—kalbini çalmaya cesaret eden prens. Onların aşkı efsaneleri ateşleyen bir kıvılcımdı, krallıklara meydan okuyan bir tutku, tarihi yeniden şekillendirecek kadar güçlü bir bağdı. Ancak savaşların ve mitlerin ötesinde, onlarınki bir bağlılık hikayesiydi, tüm zorluklara rağmen seçilen bir aşk hikayesiydi, kader tarafından bir araya getirilen iki ruh hikayesiydi.

Beyaz ve bej veya gri ve lacivert Paris ve Helen şalları bu ikiliği yansıtır: ışık ve gölge, barış ve savaş, kader ve meydan okuma. İster kendi destansı hikayelerine yakalanmış iki sevgilinin etrafına sarılı olsun, ister aşkın her riske değdiğinin bir hatırlatıcısı olarak omuzlarınıza örtülü olsun, bu şallar katlanmaya cesaret eden aşka bir övgüdür.

Karşıt yıldızların altında doğdular - biri aydınlık, biri karanlık - ama birbirlerine ayın gelgiti gibi çekildiler. Aşkla bağlı ama dünya tarafından ayrılmış olan Romeo ve Juliet, bize gerçek bağlantının mesafe, zaman veya koşullar olsun, engelleri aştığını hatırlatıyor.

Zamansız siyah ve beyazla örülmüş Romeo ve Juliet şalları, aşkın ikiliğini temsil ediyor: aydınlık ve karanlık, tutku ve şefkat, özlem ve bağlılık, birliktelik ve mesafe.

Kişiselleştirme: Atkıları titiz iğne işi ile baş harfler ve kalplerle kişiselleştirme seçeneği sunuyoruz. Ayrıca, hediyenizi eski Japon efsanesine bir gönderme olarak kırmızı bir iple bağlanmış bir kutuda sipariş edebilirsiniz. Kişiselleştirmek için satın alma işleminizi tamamlarken bize bir not bırakabilirsiniz.